Lauro, Trump aleyhindeki iddianamenin duyurulmasının akabinde Amerikan basınına açıklamalarda bulundu.
Trump’a yöneltilen suçlamaların, “ifade özgürlüğü ve siyasi konuşmaya yönelik bir saldırı” olduğunu savunan Lauro, iddianamenin zamanlamasına dikkati çekti.
Lauro, Trump soruşturmalarına özel yetkili uzman olarak atanan Savcı Jack Smith’in davayla ilgili süratli bir yargılama süreci talep etmesinin “absürt” olduğunu savunarak, tüm ispatları kıymetlendirme ve gerçeklerin ne olduğunu anlaması için Trump’a vakit verilmesi gerektiğini belirtti.
Trump’a uygulanan muamelenin adil olmadığını kaydeden Lauro, davayı kazanacaklarını söyledi.
Diğer yandan Trump, kendi toplumsal medya platformu TruthSocial’da yaptığı paylaşımda, kendini destekleyenlere teşekkür etti.
“Hiçbir bahiste daha evvel bu kadar takviye görmemiştim.” diyen Trump, son üç yıldır ABD’de yolsuzluk, skandal ve başarısızlığın hakim olduğunu ve ülkesinin geriye gittiğini savundu.
Eski ABD Lideri Trump’a, dün, “ABD’yi yanıltmak için komplo kurma”, “resmi bir süreci engellemek için komplo kurma”, “resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs” ve “seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma” suçlamaları yöneltilmişti.
Trump’ın başkanlık seçim sonuçlarının toplandığı, sayıldığı ve onaylandığı devlet fonksiyonunu bozmak ve engellemek üzere ABD’yi yanıltmak, bu konuda teşebbüste bulunmak ve seçmenlerin oy haklarına karşı komplo kurmakla suçlanıyor.
Trump’ın, “2020 başkanlık seçimini kaybetmesine karşın iktidarda kalmaya kararlı olduğu” tabirine yer verilen iddianamede, eski Başkan’ın seçim sonuçlarıyla ilgili palavralar yaydığı ve bu palavraların Kongre baskınını körüklediği kaydedilmişti.
İddianamede ayrıyeten Trump’ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik eforlarına yardım ettiği öne sürülen fakat isim bilgileri paylaşılmayan 6 “işbirlikçiden” bahsedilmişti.
Trump’ın 3 Ağustos’ta hakim karşısına çıkması bekleniyor.
ABD’de çok sağcı kümeler ve eski ABD Lideri Donald Trump destekçileri, 6 Ocak 2021’de, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanması için oturumun yapıldığı Kongre binasını basmıştı.
Baskında 1’i polis 5 kişi hayatını kaybetmişti. Baskın nedeniyle halkı isyana teşvikten azil istemiyle yargılanan eski Lider Trump, Şubat 2021’de Senatodaki oylamada aklanmıştı.
Temsilciler Meclisindeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazına karşın bir komite kurmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı.
Komite, Trump’ın “isyanı tetiklemek, isyana yardım etmek ve buna ortam hazırlamak”, “resmi bir süreci engellemeye çalışmak”, “ABD’nin sistemini bozmak için komplo kurma”, “yanlış açıklama yapmak suretiyle komplo kurma” üzere hataları işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.
Komitede, 9 üyenin tamamının oyuyla Adalet Bakanlığına Trump’ın bu hatalarla suçlanması tavsiyesinde bulunulması kabul edilmişti.
Son iddianame, başkanlık misyonunu bıraktıktan sonra Trump aleyhindeki üçüncü fakat en kıymetli iddianame olarak kayıtlara geçti.
Jack Smith, 9 Haziran’da duyurduğu 49 sayfalık iddianamede, Trump’ı, Beyaz Saray’daki vazifesinden ayrılırken bilinmeyen evrakları yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemekle suçlamıştı.
İddianame üzerine 13 Haziran’da Miami’de hakim karşısına çıkan ve “federal soruşturma kapsamında ikinci kere hakim karşısına çıkan birinci eski başkan” olarak tarihe geçen Trump, hakkındaki 37 farklı suçlamayı da reddetmişti.
Trump’a, 27 Temmuz’da, yardımcısı ve çalışanlarına Mar-a-Lago’daki malikanesinden çıkan saklı evraklarla ilgili güvenlik kamerası manzaralarını silmesi talimatını verdiği argümanı dahil ek suçlamalar yöneltilmişti.
Daha evvel de 2016 başkanlık seçimleri sırasında bir bayana “sus payı” ödediğine ait suçlamalar nedeniyle Trump, 4 Nisan’da New York’ta hakim karşısına çıkmıştı.
